
Kız Çocuklarının Sesi: Haklar, Hayaller ve Umutlar
Kız çocuklarının yaratıcı potansiyellerini ortaya çıkarmak ve hayallerini gerçeğe dönüştürmek için gereken destek ve fırsatlara erişimi, toplumsal kalkınmanın temel taşlarından biridir.
Merhaba, bugün içimizdeki çocuklar için kapınızı çalmaya geldim. Büyümek ve yetişkin olmak hayalini hepimiz çocukken kurardık ancak bugünün dünyasında, bu hayallerin peşinden koşan milyonlarca kız çocuğu, yaratıcı potansiyellerini ortaya çıkarmak için bekliyor. Onların yetenekleri, azimleri ve hayalleri, sadece birer hayal olmamalı, hak ettikleri gerçekleri olmalı. Gelin hep beraber bu konuyu irdeleyelim!
Dünyada yaratıcılığını harekete geçirecek milyon dolusu kız çocuğu, bu yaratıcıklarını ortaya çıkarmak ve üretmek için yaşamakta. Yetenekleri, becerileri, azimleri, tutkuları, fikirleri, hayalleri ve içinde tuttukları daha birçok şey için söz haklarının kendilerine verilmesini, ortam oluşturulmasını bekliyorlar. Bu yolda bu güzel kız çocuklarımızın karşılaştığı o kadar çok zorluk ve aşılması gereken engel bulunuyor ki maalesef daha küçük birer çocuk olmalarına rağmen kadın olmanın verdiği savaşçı, güçlü kimliği ortaya çıkarıp kabuklarını kırıp hayata tutunmaları gerekiyor.
Yaşıt erkek çocukları gibi sağlıklı olmak, nitelikli eğitime erişebilmek, dışarıda oynamak, fırsatları değerlendirebilmek gibi konularda olması gerekenden fazla çaba göstermek zorunda bırakılıyorlar. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve adaletsizlik çocuk kavramını tanımadan yollara dikenler saçmaya devam ediyor.
Kız çocuklarının temel haklarından olan eğitim hakkından yararlanmalarını sağlamak çok önemli ve ahlaki bir sorumluluktur. Dünya genelinde, 2024 itibarıyla 130 milyon kız çocuğu hala eğitimden yoksun. Bu durum, sadece bireysel değil, toplumsal bir kayıp. Kız çocuklarının eğitim hakkından mahrum bırakılması, toplumların gelişimini engellemektedir. Birleşmiş Milletler’e (BM) göre, her eğitim yılı, bir kız çocuğunun gelişimini %10 artırma potansiyeline sahip. Bu nedenle, kız çocuklarının eğitimi, toplumsal kalkınma için kritik bir adımdır. Genç kızların eğitilmesi toplumların gelişmesini, çözüm yollarının çeşitlenmesini, toplumdaki sosyal yapının değişmesini sağlar.
Temel insan hakkı ihlali olan ve kız çocuklarının hayatlarını her yönden olumsuz etkileyen ‘’çocuk evlilikleri’’ hala derin yaralar açıyor. Bu durum, eğitimlerini kesintiye uğratıyor ve sağlıklarını tehlikeye atıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, erken yaştaki evlilikler, hamilelik komplikasyonları ve istismar riskiyle doğrudan ilişkilidir. Bu da özellikle kız çocukluklarını yaşamaktan alıkoyar, eğitimlerini kesintiye uğratır, fırsatlarını sınırlar, şiddet veya istismar kurbanı olma risklerini arttırır, sağlıklarını tehlikeye atar ve sonuç olarak sağlıklı toplumların gelişmesini engeller.
COVID-19 pandemisi, bu eşitsizlikleri daha da derinleştirdi. UNICEF’in raporuna göre, pandemi sırasında dünya genelinde 1,5 milyar çocuk eğitimden uzak kaldı ve kız çocukları, ev işlerinde ve çocuk bakımında daha fazla sorumluluk yüklenmek zorunda kaldı bu da eğitime aktif bir şekilde katılamamalarına neden oldu. Uzaktan eğitim imkânı bulamayan pek çok kız çocuğu ise bir daha okula dönmemek üzere eğitim hayatına veda etti.
Peki bu durumda neler yapılmalı? Çocuklara kendi haklarını yaşatmak için ne gibi stratejiler belirlenmelidir?
- Öncelikle günlük hayatta kullanılan ‘’kız çocukları ev işleriyle uğraşır, kız çocukları yapamaz, kız çocukları erkeklerle oynayamaz, kız çocuğu evde kardeşleriyle ilgilenmeli’’ gibi cümleler ve söylemleri değiştirmeliyiz.
- Kız çocuklarına nitelikli eğitim verilmeli, devamlılığı takip edilmeli, mesleki ve teknik açıdan eğitilmeli, yaşam becerileri geliştirilmeli, sosyal olarak desteklenmelidir.
- Çocukların insan hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularında bilinçlendirilmesi ve bu konunun müfredatta işlenmesi, gelecek toplumların refahını arttıracaktır.
- Kız çocuklarının dijital becerilerini geliştirmek amacıyla okullar ve sivil toplum kuruluşları başta olmak üzere kız çocuklarına eğitimler verilmeli, dijital kaynaklara erişim öğretilmeli, internet kullanımı bilmeyenler için destek sağlanmalı ve bilgisayar programlarının öğrenilmesi ve sevilmesi teşvik edilmelidir.
- Ailelere kız çocuklarıyla birlikte yapılabilecek çalışmalar verilerek kız çocuklarının narin yapısının farkına varılması, buna özen gösterilmesi ve toplum içindeki değerinin hatırlatılması gereklidir.
- Kadın sağlığı hakkında küçük yaşlarda eğitim verilip çalışmalar desteklenmelidir. Kız çocuklarının kendi cinsel sağlıkları hakkında bilgilendirilmesi en doğru ve en etkili yöntem ile yapılmalıdır.
Kız çocuklarının özgüveni ve değerini erkek çocuklarla eşit hale getirerek birey olarak her bir çocuğun içindeki pırlantanın açığa çıkmasını sağlamalıyız. Kız çocuklarının ve kadınların kendi istedikleri yolları çizmelerini ve bu yolda cesaretle, güvenle, inançla yürümelerini destekleyerek toplumsal sorunların çözülmesini sağlamalıyız. Böylece istediğimiz özgürlüğü, birliği, eşitliği hayal olarak değil hayat olarak yaşama imkanına kavuşuruz!
Şevval BİNGÖL