Skip links

Mentörlük Sanatı: Kendi Işığınızı Yakmanın Yolu

Mentörlük, hayatın bazen karmaşık ve puslu yollarında elimize tutuşturulan bir fener, bazen de geleceği şekillendiren ustalıkla çekilmiş bir fırça darbesidir.

Merhabalar, bugün sizlerle 21. yüzyılda yaşam amacımızı ve hedeflerimizi belirlerken karşılaştığımız zorluklardan ve bu süreçte bizi destekleyen rehberlerden bahsedeceğim. Hayat yolculuğunda bazen ne yapacağımızı, nasıl düşüneceğimizi veya hangi stratejiyi benimseyeceğimizi bilemediğimiz anlar olabilir. Ancak korkmayın! Bu yolda bize rehberlik edecek ve belirsizliklerimizi giderecek yol arkadaşlarımız her zaman vardır. Kısa bir süre önce yaşadığım bir olay, bu konunun önemini bir kez daha anlamamı sağladı ve sizlerle paylaşmak istiyorum.

Aralık ayının 21’ inde Turkishe Network olarak “Nasıl Mentee Olunur?” programıyla menteelerimizde sağlam bir temel oluşturduk; 22’sinde ise “Yeni Yıl Yeni Ben” mottosuyla gerçekleştirdiğimiz mentörlük etkinliğiyle, hem bireysel hem de toplumsal gelişim için önemli bir adım attık. Bu etkinlikler sayesinde yollarımızın kesiştiği mentee ve mentörlerimiz, bir başlangıcın nasıl büyük bir yolculuğa evrilebileceğini, birkaç cümlenin hayatımızdaki çizgiyi değiştirmenin temelini oluşturabileceğini bize bir kez daha göstermiş oldu.

Peki günümüzde çok yaygın olan bu Mentörlük nedir? Neden mentöre veya mentörlere ihtiyaç duyarız?

Mentörlüğü bir haritanın kayıp parçaları olarak betimleyebiliriz çünkü mentörler; bizlerin geçtiği yollardan geçen deneyimli kişiler, farklı perspektifler kazandıran birer bakış, kendinizi anlamanızı sağlayan bir kılavuz ve karşılaştığınız çok sayıda opsiyon arasında kendiniz için en doğru yolu seçmenize yardımcı olan bir yol gösterici olarak tanımlayabiliriz.

Mentörler, hayatın bilinmezlikleri ve karanlıkları karşısında size kendi ışığınızı yakmanın yollarını öğreten kişilerdir. Bazen, en karanlık anlarımızda bize uzanan bir el; bazen de karmaşıklıklar içinde yolumuzu açan bir harita olurlar.

Özellikle kadınlar için mentörlüğün önemi daha da büyüktür. Kariyer yolculuğunda karşılaşılan görünmez engeller karşısında bir mentör, gecenin karanlığında yol gösteren bir deniz feneri gibidir. Direnmenin yollarını gösterirken, yeniden başlamanın ve güçlenmenin de mümkün olduğunu hatırlatır.

Peki, mentörlüğü bu kadar özel kılan nedir? Ya da bir grup mentörlüğü neden bu kadar kıymetlidir? Bir kıdemliden mentörlük almak ile bir akrandan mentörlük almak arasında ne gibi farklılıklar vardır?

Mentörlük süreci farklı yaklaşımlar, farklı deneyimler sunar. Bir kıdemli mentör, sektördeki deneyimi ve geniş perspektifiyle size uzun vadeli bir vizyon kazandırabilir. Akran mentörlüğü, daha yakın bir bakış açısı sunarak sizinle daha empatik bir bağ kurar. Grup mentörlüğü ise farklı deneyimlere sahip bireyleri bir araya getirerek bir topluluk içinde ortak öğrenme ve gelişim sağlar. Tıpkı bir ayna gibi, mentörler bize kendimizi daha iyi görmemizi, potansiyelimizi keşfetmemizi ve hedeflerimize ulaşmamız için bize ilham verirler.

Mentörlük, karşılıklı bir yolculuktur. Bu yolculukta mentör ve mentee, sadece rehber ya da öğrenci olmanın ötesine geçer; birbirlerinin hikayelerinde anlam bulan, birlikte öğrenen ve gelişen yol arkadaşlarına dönüşür. Mentörlük almanın yanı sıra, mentör olmanın da benzersiz bir değeri vardır.

Mentör olmak, yalnızca bilgi aktarmaktan ibaret değildir; aynı zamanda yeni bir bakış açısı kazanmaktır.

Bir mentör, menteesinden de çok şey öğrenebilir; onun heyecanıyla yeniden ilham bulur, sorduğu sorularla kendisini bulur. Bir mentör için de, bir menteenin hayatına dokunmak, bir kıvılcımın koca bir alev haline gelmesine tanıklık etmektir. Söylediğiniz bir söz, menteenizin başarılarının temel taşı olabilir; gösterdiğiniz bir yol, onun hayatını aydınlatabilir.

İşte bu nedenle mentörlük, karşılıklı bir yolculuktur ve bu yolculukta en çok kazananlar, birlikte büyümeyi başaranlardır.

Bu yazı, size mentörlük yolculuğunun büyülü ve ışık dolu yanlarına dair bir pencere açtıysa ne mutlu bize. Belki de sizin de hayatınıza dokunan ya da dokunmayı bekleyen bir mentör vardır. Ya da belki siz, başkasının karanlığına bir ışık olmaya hazırsınızdır.

O halde durmayın! Bir yol açın, bir ışık yakın, bir hikâye yazın. Çünkü bu yolculuk, birlikte daha güzel!

Saadet Azra AYDIN

Leave a comment