Skip links

Mühendislik Ne Sınır Tanır Ne de Cinsiyet

Mühendislik gücünü zekâdan alır, cinsiyetten değil.

Bugün 23 Haziran, Mühendisler Günü. Hayatın her alanında kolaylık sağlayan, yaşamı daha güvenli, daha verimli ve daha sürdürülebilir kılan mühendislerimizi kutluyoruz. Bugün bu mesleği icra eden mühendisler, kendi yaşadıkları zorlukları yüksek sesle dile getirseydi neler söylerlerdi?

Eminim ki, özellikle kadın mühendisler konuşsa, öncelikle çok önemli ve derin bir zorluktan; adaletsizlikten bahsederdi. Çünkü bu meslek yolculuğu sadece formüllerle, çizimlerle, projelerle değil; toplumsal önyargılarla, cinsiyet temelli dışlamalarla, görünmez duvarlarla da örülüdür. Ve bu önyargılar, şu cümlelerle kendini gösterir:

  • Gel sen daha kolay ve ‘uygun’ bir işe gir.”
  • Analitik zekâ zaten erkek işidir, neyle yarıştığını gör ve geri çekil.”
  • İnşaat şantiyesinde erkeklerin arasında tek başına ne yapabilirsin ki, seni dinlemezler.”
  • “Elinin hamuruyla makine işine mi gireceksin?”
  • “Sınıfta, hastanede, bakım evlerinde olmalısın, kodlarla, devrelerle, fabrikada ne işin var?”
  • “Bu meslekte erkekler daha hızlı yükselir, sen kendine uygun bir alan seç.”

Bazen bu sözler çok uzaktan, bazen de en yakından gelir; babadan, kardeşten, hocadan, patrondan… Kadının mühendislikteki varlığı hâlâ bazı çevreler için “yasak bölgeye girmiş” hissi yaratır. Sanki mühendis kelimesi, bir meslekten çok “erkek işi” anlamı taşır hale gelmiştir.

Oysa kadın da erkek gibi iki göze, iki kola ve bir beyne sahiptir. Eğitim eşit verilir, uygulama eşit yapılır, çözüm üretme kapasitesi aynıdır. Ama nedense bu önyargılar, sıcak su buharı gibi hep kadınların üzerine çöküp onları terletir.

Oysa biz biliyoruz ki masa başında, şantiyede, üretim hattında, kod satırlarında asıl belirleyici olan cinsiyet değil, emektir. Kadınlar mühendislikte sadece başarılı olmakla kalmaz, çoğu zaman daha karmaşık problemlere yaratıcı çözümler sunar, işini daha titiz ve daha sorumlu bir şekilde yapar.

Kadını bu alanlardan uzak tutmak, toplumun yarısını göz göre göre dışlamaktır. Kadını desteklemeyen bir toplum gelişemez, ilerleyemez. Kadının potansiyelini görmezden gelen her adım, insanlığın ortak aklını ve gücünü eksiltir.

Bugün, mühendis kadınlarımızı sadece kutlamakla kalmıyor; onların sesi, emeği ve kararlılığı karşısında saygıyla eğiliyoruz. Unutmayalım:

Adaletse herkese adalet. Eşitlikse herkese eşitlik. Kadının olduğu yerde akıl vardır, çözüm vardır, umut vardır.

 

Şevval BİNGÖL

 

Leave a comment